Haberler
Doç. Dr. Murat Yalçıntaş Afrika'nın En Yüksek Dağı Kilimanjero'nun 5895 Metrelik Zirvesine Tırmandı
Mütevelli Heyet Üyemiz Doç. Dr. Murat Yalçıntaş Afrika'nın En Yüksek Dağı Kilimanjero Dağının 5895 Metrelik Zirvesine Tırmandı
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi Doç. Dr. Murat Yalçıntaş Afrika’nın en yüksek dağı olan Kilimanjero’nun 5895 metrelik zirvesine tırmandı. Geçen yıl da Asya’nın zirvesi olan Everest dağı ana kampı (5364 metre) tırmanışını gerçekleştiren Dr. Yalçıntaş atletizm, yüzme ve binicilik gibi diğer spor dallarında da aktif.
Dr. Yalçıntaş yaptığı dayanıklılık sporlarında fiziki kondisyondan çok zihni hazırlığın önemli olduğunu belirtiyor:
“Dayanıklılık sporlarında, özellikle dağcılıkta zihni dayanıklılık çok önemli. 5.000 metrenin üzerinde oksijen seviyesi deniz seviyesinin neredeyse yarısına düşüyor. Bu irtifada, sırtınızda çantayla dimdik bir yamaca soğuk rüzgar altında tırmanmak kolay değil. Atılan bir adım, deniz seviyesinde atılan on adıma bedel. Minik mink adımlarla, nefes nefese saatlerce ilerliyorsunuz. Kaslarınız size artık yeter, bırak diyor. Zirveye kadar dayanmak için iradenizin güçlü olması lazım.”
Dayanıklılık sporlarının insanı hayata hazırladığını söyleyen Dr. Yalçıntaş şöyle bir paralellik kurmuş:
“Spor elbette fiziki sağlık için önemli. Ama insanı hayatın zorluklarına karşı ruhen de hazırlıyor. İnsana eğer vazgeçmezse, minik minik adımlarla da ilerlese sonunda hedefine varacağını öğretiyor. Ayrıca dağların, tabiatın güzelliği ve gücü insanın aslında ne kadar küçük ve zayıf olduğunu hatırlatıyor. Hayatta çok önemli sandığımız şeylerin geçiciliğini dağlarda daha iyi anlıyorsunuz. Ayrıca her tırmanış yeni bir coğrafya, farklı ortam, tanıştığınız farklı insanlar ve farklı kültürler demek. Mesela Everest tırmanışında gördüğüm coğrafya, bitkiler, mimari, tanıştığım insanların kültürleri ve kimlikleri Kilimanjero tırmanışından çok farklıydı. Bu da bana doğrunun tek olmadığını bir defa daha gösterdi. Her insanın doğrusu kendi ortamında geçerli. Farklı ortamlarda, farklı şartlarda yaşayan insanların farklı gerçekleri olması çok doğal. Herkesin doğrusu kendisi için kendi ortamında geçerli. Bu yüzden hiç kimsenin başkasına kendi doğrularını dayatmaması gerekir.”
Dr. Yalçıntaş’ın pişmanlığı spora çok geç başlaması, gençlere mutlaka spora vakit ayırmalarını tavsiye ediyor:
“Gençler eğitimlerinin yanında iki şeye mutlaka vakit ayırsınlar; vakıf (hayır) çalışmalarına ve spora. Vakıf çalışmaları kendilerine bereket, spor da sağlık olarak geri dönecektir. Spor yapmak da pahalı bir şey değildir, herkes kendi bütçesine göre bir uğraş edinebilir. Bu çalışmaların sizden tek istediği şey zamandır. Zaten bu uğraşlara vakit ayırmanız da sizlere zamanınızı daha etkin kullanmayı öğretecek ve aslında ne kadar çok vaktiniz olduğunu anlamanıza vesile olacaktır.”