Türkiye'nin Akademi Ödülleri Sahiplerini Buldu
Bilimsel çalışma yapanların desteklenmesi amacıyla bu yıl ilki düzenlenen İlim Yayma Ödülleri’nde ‘mükâfat’ alanlar belli oldu. Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen törenle ödüller Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sahiplerine verildi.
Akademik çalışma ve buluşlarıyla Türkiye’yi dünyaya duyuracak olan bilim insanlarının seçildiği ve 3 kategoride toplam 500.000 TL değerindeki İlim Yayma Ödülleri iki yılda bir tekrarlanacak.
Türkiye’deki ilmi çalışmaları ve araştırmaları desteklemeyi, başarının ülke ve insanlık hizmetine sunulmasını hedefleyen ve Türkiye’nin en büyük akademik ödülleri olarak nitelendirilen İlim Yayma Ödülleri sahiplerini buldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleştirilen ödül töreninde iki yıllık bir hazırlık, başvuru ve değerlendirme süreci sonrasında 3 kategoride belirlenen isimler açıklandı.
Akademi, üniversite, bilim, kültür ve medya dünyasından çok sayıda seçkin ismin hazır bulunduğu İlim Yayma Ödülleri Gecesi’nde ev sahibi olarak da İlim Yayma Vakfı Başkanı Yücel Çelikbilek, İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Yusuf Tülün, Mütevelli Heyeti Başkan Vekili N. Bilal Erdoğan, Vakıf Genel Müdürü Adem Yavuz ile Vakıf Akademik Danışma Kurulu Başkanı Doç. Dr. İdris Sarısoy ve Vakıf Mütevelli Heyeti yer aldı.
İlim Yayma Ödülleri, İlim Yayma Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti’nin sürdürdüğü eğitime katkı vizyonuna uygun olarak ülkemize yüksek fayda sağlayacak çalışmaları keşfetmek ve teşvik etmek amacıyla iki yılda bir veriliyor. Üç farklı kategorideki; millilik bilincine sahip, toplumda yaygın etki oluşturan, ülkemizin ve insanlığın hayrına katkı sağlayan çalışmalar iki yılda bir düzenlenen büyük törenle maddi ve manevi olarak ödüllendiriliyor.
758 başvuru arasından belirlenen üç isim Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen ödül töreninde alkışlar arasında açıklandı. İlim Yayma Büyük Ödülü'nü Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikrettin Şahin, Sosyal Bilimler Ödülü'nü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu, Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri Ödülü'nü ise Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran aldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ödüle layık görülenleri tebrik etti.
“CEMİYETİMİZİN TARİHİ GERÇEK BİR İLİM VE İRFAN MÜCADELESİNİN TARİHİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mükâfat alan veya alacak hocaların tartışma götürmez olmasının değerlendirme sürecinin de sağlıklı ve tarafsız işlediğinin göstergesi olduğunu vurgulayarak, İlim Yayma camiasına da böylesinin yakıştığını söyledi.
Temellerinin 68 yıl önce atılan cemiyetin ekmeğini yediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hareket Şehit Başbakan Merhum Menderes'in teşvikiyle başlayan bir mücadelenin meyvesi olarak bugünlere gelmiştir. Kendisine bir kez daha Allah'tan rahmet niyaz ediyoruz. Cemiyetimizin tarihi gerçek bir ilim ve irfan mücadelesinin fazilet ve adalet mücadelesinin tarihidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin iradesine saygının, milletin hukukuna riayetin ve sahip çıkmanın sembolü olan bu müessese ülkesinin ve milletinin, insanlığın hayrına yüz binler yetiştirmiş bir ocaktır. Kurulduğu günden beri hiç sönmeyen bu ocak giderek daha da büyüyen bir iman ve inanç ateşinin Hak yolunda bir kararlılık güneşinin adı hâline gelmiştir. Bu cemiyet, ayrıştıranların değil birleştiren ve kucaklaştıranların yuvası olmuştur” ifadelerini kullandı.
“İLİM YAYMA VAKFIMIZ, İLİM YAYMA CEMİYETİMİZ, SABAHATTİN ZAİM ÜNİVERSİTESİ İLE İRFAN OKULLARIYLA, YURTLARIYLA, BURSLARIYLA, YAYINLARIYLA İLİM VE İRŞAT FAALİYETLERİYLE HAMD OLSUN DİMDİK AYAKTADIR”
Türkiye’de uzun soluklu varlık gösteren kurumların özünde samimiyet bulunan kurumlar olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin kalbinde karşılık bulamamış hiçbir kurum, maddi olarak ne kadar desteklenirse desteklensin bir süre sonra içi boş bir balon gibi sönmeye mahkûmdur. Türkiye'nin sivil toplum tarihi bu bakımdan pek çok kötü örnekle doludur. Ancak İlim Yayma Vakfımız, İlim Yayma Cemiyetimiz ki bunlar kardeş zaten iç içe, Sabahattin Zaim Üniversitesi ile İrfan Okullarıyla, yurtlarıyla, burslarıyla, yayınlarıyla ilim ve irşat faaliyetleriyle hamd olsun dimdik ayaktadır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine düşen şeyin, medeniyetin 3 tasavvurunu, kalb-i selimi, zevk-i selimi, akl-ı selimi kendi tarihlerinde, kendi geçmişlerinde aramak, bulmak ve yeniden yorumlayarak geleceğe taşımak olduğunu söyledi.
Hep aynı şeyleri yaparak her defasında farklı sonuçlar beklemenin akıl ve basiret sahiplerinin hiçbir zaman çözüm yolu olmadığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın ve bizim karşı karşıya bulunduğumuz her yeni duruma uygun yeni duruşlar, yeni yöntemler geliştirmemiz şart. Bunu yaparken Türkiye'nin yaşadığı FETÖ tecrübesi ve hâlen medeniyet coğrafyasında şahit olduğumuz pek çok hadisenin bize verdiği mesajı doğru okumalıyız” değerlendirmesinde bulundu.
“İLİM YAYMA CAMİAMIZLA BERABER TÜRKİYE DAVASINA GÖNÜL VERMİŞ DİĞER SİVİL TOPLUM KURULUŞLARIMIZIN DA DESTEĞİNİ ALDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye güçlendikçe, ekonomik bağımsızlığını perçinledikçe ve İslam dünyasının meseleleriyle daha fazla ilgilendikçe içeriden ve dışarıdan saldırılara maruz kaldığına dikkati çekerek, “Son 17 yılda elde ettiğimiz başarıların gerisinde, her aşaması zorluklarla örülü çetin bir mücadele var. Ne vesayete, ne teröre ne de uluslararası şer şebekelerine karşı elde ettiğimiz hiçbir zafer bize altın tepside sunulmamıştır. Ne yaptıysak, neyi başardıysak birlik, beraberlik ve dayanışma içinde hareket ettiğimizden dolayı başardık. Bu süreçte İlim Yayma camiamızla beraber Türkiye davasına gönül vermiş diğer sivil toplum kuruluşlarımızın da desteğini aldık” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayma camiasından, son günlerde birilerinin inancını yaşamaktan başka hiçbir gayesi olmayan insanlara ve kurumlara yönelik azgınlıkları karşısında asla sinmemesini, çekinmemesini, endişeye kapılmamasını istedi.
İlim Yayma Ödül Töreninde, İlim Yayma Vakfı Akademik Danışma Kurulu Başkanı Doç. Dr. İdris Sarısoy, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Doç. Dr. Murat Yalçıntaş da ödüllerin içerikleri ve değerlendirme süreçleri hakkında bilgi verdi.
Tören sonunda İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Yücel Çelikbilek, Cumhurbaşkanı Erdoğa'a hediye takdim etti.
İLK BÜYÜK ÖDÜL PROF. DR. FİKRETTİN ŞAHİN’İN OLDU
Obezite Sorununun Kontrolü ve Tedavisi için Borlu Çözüm Çalışmalarıyla aldı
Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikrettin Şahin, bor ve bor bileşiklerini kullanarak gıda, çevre, tıp ve bitki orijinli mikroorganizmaların moleküler tanısı ve karakterizasyonu yanında bunlarla ilgili endüstriyel kullanıma sahip biyolojik formülasyonlar ve antimikrobiyal malzemeler geliştirmiştir. Yine aday kök hücre üretimi, gen ve kanser tedavisi gibi konularda da ayrı ayrı çalışma gurupları oluşturarak bilimsel araştırma geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerine devam etmektedir.
Türkiye son 10 yıl içerisinde obezite oranı en fazla artan ülkeler arasındadır. Dünyada en az 2,1 milyar fazla kilolu veya obez insan olduğu ve yıllık 2,8 milyon ölümün obezite ile ilişkili olduğu tahmin edilmektedir. Ödüle aday gösterilen araştırma ile de bu sorununun mekanizmaları, hastalığın kontrolü ve tedavisi ile ilgili yeni bir yaklaşım önerilmektedir. Adayın eserinde araştırmacılar; bor türevlerinin obezite patogenizinde rol oynayan, adipogenez ile ilişkili genlerin ve proteinlerin ekspresyonunu ve adipositlerde apoptozu uyarmadan, mitotikklonal gelişmeyi bastırdığını göstermişlerdir. Bu veriler obezite ve ilişkili hastalıkların önlenmesi ile tedavisi açısından umut verici yeni bilgiler sunmaktadır. Ulusal ve uluslararası patenti alınan ürünün ticarileşmesi için gerekli ruhsatlandırma çalışmaları da bu yıl içerisinde başlamıştır.
Prof. Dr. Fikrettin Şahin bu güne kadar başarılması güç bilimsel çalışmalar ve Ar-Ge ürünlerine imza atmıştır. Örneğin, adayın üretmiş olduğu bir diğer ürün Dermobor antiseptik yara iyileştirme jeli, 2019 yılında Türkiye pazarında 30.000 kutu civarında satılmış ve yaklaşık 20 milyon TL civarında bir cirosu olmuştur. Bu ürünün uluslararası piyasada da satılabilmesi için de sözleşmeler yapılmış ve 2020 yılı için 1 milyon kutu üretiminin gerçekleştirilmesi planlanmıştır. Ayrıca, 12 adet Life7 radyoterapi ve Dermobor marka ismi altında birçok kozmetik ürünün de yine bu günlerde piyasaya girmesi beklenmektedir. Bunların dışında 38 adet tarım ürününün, biyogübre veya biyopestisit'in çeşitli ülkelerde satışı veya tanıtımı devam etmektedir. Prof. Dr. Fikrettin Şahin, Büyük Ödül’le birlikte 300.000 Türk Lirası’nın da sahibi oldu.
MÜHENDİSLİK DOĞA VE SAĞLIK ÖDÜLÜ PROF. DR. MEHMET ZAHMAKIRAN’A VERİLDİ
Hidrojenin Yakıt Olarak Kullanılabilmesi İçin Önemli Çalışmalar Ortaya Koydu
Yakıt pillerinde Hidrojenin uygun depolama koşullarının oluşturulması ve bu depolanan hidrojenin enerji üretim aşamasına geçişte, tekrar elde edilmesinde nano parçacıkların katalizör olarak kullanılmasını sağlayan bu başarılı çalışmasıyla Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran, Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri kategorisinde İlim Yayma Ödülüne layık görüldü.
Zahmakıran, alandaki en güncel konulardan biri olan hidrojenin yakıt olarak kullanılması için araştırmalara başladı. Çok çabuk tepkimeye giren ve yüksek oranda yanıcı olan hidrojenin nasıl depolanabileceği ve enerjiye dönüşüm aşamasında geri kazanımı konusunda yaşanan problemlerin nasıl aşılacağına dair henüz bir çözüm üretilmemiştir.
Genç araştırmacı basit koşullarda hidrojen depolanması ve geri kazanımını sağlamak üzere, yeni çalışmalar ortaya koydu. Basit koşullarda (örnek; 70 °C nin altında, uç koşullara ihtiyaç duyulmadan ) Hidrojen depolanması ve geri kazanımı çözüm bekleyen konulardandır. Yakıt pillerinde Hidrojenin uygun depolama koşullarının oluşturulması ve bu depolanan hidrojenin enerji üretim aşamasına geçişte, tekrar elde edilmesinde nano parçacıkların katalizör olarak kullanılması bu çalışmanın asıl hedeflerinden biridir.
Bu çalışma ile ortalama koşullarda (50 °C ve hava ortamında) Hidrojen yakıt pilleri için güvenilir ve uygun taşıyıcı olma potansiyeline sahip, formik asitinin (HCOOH) katkısız dehidrojenisyonu (HCOOH→H2 + CO2) için yüksek etkinliğe sahip, seçici ve yeniden kullanılabilir nano katalizör geliştirilmesi amacıyla nano parçacıkların kullanımı sağlanmıştır. Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran Mühendislik Doğa ve Sağlık Ödülü ile birlikte 100.000 Türk Lirası’nda sahibi oldu.
SOSYAL BİLİMLER ÖDÜLÜ PROF. DR. İLYAS KEMALOĞLU(KAMALOV)’NUN OLDU
Altın Orda ve Rusya (Rusya Üzerindeki Türk-Tatar Etkisi) Araştırmasıyla Layık Görüldü
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi olan İlyas Kemaloğlu tarafından kaleme alınan bu eser, Altın Orda ile Rus Knezlikleri Arasındaki İlişkiler, Rus Knezliklerinin Altın Orda’ya Bağlılıklarının Göstergeleri, Altın Orda Devleti’nin Rusya Üzerindeki Siyasi Etkileri, Altın Orda’nın Rus Devlet Teşkilatı Üzerindeki Etkileri, Altın Orda’nın Rusya Üzerindeki Sosyo-Kültürel Etkileri isimli beş ana bölümden oluşmaktadır.
Bu eser, Türkiye’de yapılan çoğu tarih çalışmasının aksine, orijinal kaynaklar kullanmak suretiyle Türkiye dışında bir coğrafyanın tarihini layıkıyla ele alıyor oluşu dolayısıyla önemlidir. Müellifin Altın Orda Devleti’nin Rus Knezliklerini yok olmaktan kurtardığını ve daha sonra onların merkezi bir devlet kuracak yapıya ulaşmalarını temin ettiklerini iddia ederek orijinal bir yaklaşım sergilediği görülmektedir. Ona göre Rus tarihçilerin iddia ettikleri gibi, Altın Orda hâkimiyetinin Rus Knezlikleri için bir yıkım yahut geri kalmışlık neden olmamıştır, aksine onların gelişmesine ve uluslararası arenada önemli bir konuma gelmesine yol açmıştır.
Sibirya Steplerinden Karpat dağlarına kadar geniş bir coğrafyada hüküm sürmüş olan bu devlet hakkında kısıtlı bilginin bulunması ve kaynakların Türkçe dışında dillerde bulunuyor oluşu ve bu alanda bir vukufiyete ihtiyaç oluşu dolayısıyla çok az incelemeye tabi tutulmuş olan Altın Orda Devleti’nin tarihine hasredilmiş bu eser, hem kaynaklarının orijinalliği, hem ortaya koyduğu yaklaşım hem de muhatap bütün coğrafyadaki unsurların istifade edebileceği bir nitelikte kaleme alınmış olması dolayısıyla dikkat çekmektedir. Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu Sosyal Bilimler dalındaki ödülle birlikte 100.000 Türk Lirası’nın da sahibi oldu.